-
Yerin dolacak.
.أنت قابل للأستبدال
-
İkiniz de değerlisiniz, ama herkesin yeri doldurulabilir.
كلاكما قيّمان لكن الجميع قابل للاستبدال
-
Evet, yeriniz doldurulabilir.
نعم، على أساس أنّ كلاكما قابلان للاستبدال
-
Birincisi, benim yerim doldurulabilir, ama seninki doldurulamaz.
السبب الأول ، أنا قابل للاستبدال وأنتِ لا
-
Evet, bütün güzel kızlar piyasada.
أجل، فجميع الفتيات الجميلات قابلات للاستبدال
-
Dinle. Rita ve yeni suç ortağı yeri doldurulamaz bir şey çaldılar.
الآن اسمع, ريتا وصديق جديد سرقوا شيئاً غير قابل للاستبدال
-
Tüm bilinen elementlerle ilgili simülasyon yapıyorum... ...ama hiçbiri paladyum çekirdeğe denk değil.
.أجريتُ فحصاً على كل عنصر معروف ولا يمكن لشيء أن يكون قابل .للإستبدال مع البلاديوم الأساسية
-
Affedersin. Yanlış anladın. Provaya gitmiyorum.
لكن مهما كان ما يقوم به (جوش) للبرنامج مازال قابل للإستبدال
-
Bir sandviç alıp tuvalette yemeğe gidiyorum.
إنه ليس قابل للإستبدال كصديق لي إنه ليس صديقكِ الآن، إنه معارض لكِ
-
B, ilaç beyinde yenileyecek zarar görmüş hücre bulamadığı zaman... ...beyin fonksiyonlarının artmasını sağlıyor.
وثانياً، وغياب الخلايا التالفة ... القابلة للإستبدال المصل الذي في أنظمته الحيوية .أعطاه مُخ صحي وفعال